Doğaseverler kıymet bilse de, bilmeyeni denk gelince cennet dediğimiz yerler bile bir süre sonra betonla doluveriyor. Ulupelit Köyü'nün hep böyle mis gibi kokan ve kuş sesleriyle dolu bir köy kalmasını da gönülden diliyoruz. Çünkü hepimizin ulu ağaçlar altında oturup gölgelenmeye, doğanın özgürlüğünde arınıp ruhumuzu dinlendirmeye ihtiyacı var ve hep olacak!

Küçücük bir köy diyerek başlayalım Ulupelit'i anlatmaya. Hatta öylesine küçük ki sadece 30 haneden oluşuyor. Gençlerin çoğu İstanbul'a çalışmaya gittiği için köyde çoğu yaşlı yaklaşık 300 kişi yaşıyor. Bundan 10 yıl öncesine kadar yerlisinden başka kimsenin pek tanımadığı köy biraz keşfedilince doğayla bütünleşmek isteyen akademisyenler ve doktorlar gelip buraya ev yaptırmış. Böylece köy nüfusuna yazları ve hafta sonları gelen şehirliler eklenip yavaş yavaş betonlaşma başlamış.

190 metre rakımlı bir tepede kurulu Ulupelit'in yerlilerinin kökeni Artvin'in Ahıska Türkleri ve hemen hemen hepsinin geçim kaynağı da ormancılık. Ama bazı aileler seracılıkla da uğraşıyor. Adını ise tıpkı çınar ağaçları gibi büyük ve görkemli pelit ağaçlarından alıyor. Ama sadece pelitler değil, çam, kayın, meşe ağaçlarıyla da süsleniyor köy. Çarpıcılığı ve gezginlerin müptelalığı da bundan kaynaklanıyor. Her yer yeşil, her yer bakir ve her yer huzur…

Şirin mi şirin evleri ve doğal atmosferiyle insanı uyuşturan bir güzelliğe sahip Ulupelit Köyü doğayı özleyenler için adeta vuslat. İstanbul'a 45 dakika uzakta olması da hafta sonu ya da günübirlik rota oluştururken biçilmiş kaftan. Organik ürünlerle donatılmış kahvaltı sofrasında güne başlayabilir, tabiat içinde yürüyüşlerden hoşlanıyorsanız Ulupelit'te çok uzun parkurlar bulabilirsiniz.

Dağ bisikletiniz varsa Ulupelit'e gelirken arabanızın arkasına atıp getirebilir, yoksa köyden temin edebilirsiniz. ATV'ye binmek veya paintball oynamak isterseniz Yeşil Vadi Profesyonel Doğa Sporları Kulübü tıpkı yürüyüşler gibi bu aktiviteleri organize ediyor. Ayrıca avla ilgilenenler köye 6 km mesafedeki avlağa da sıklıkla geliyor.